Okuma Sevgisi Kazandırmada Kelimelerin Önemi

Okuma Sevgisi Kazandırmada Kelimelerin Önemi

Kitaplarla ilgili ebeveynlerin çoğundan aynı cümleyi duyabilirsiniz: “Çocuğum kitap okumuyor. Okumayı sevmiyor.”

Elbette herkes kitap okumanın ne denli önemli ve gerekli olduğunu farkında. İstiyoruz ki çocuklarımız okumayı seven bireyler olsunlar. İstemek güzel. İsteyelim tabii, fakat istemek gerçekleştirmenin anahtarı değil ne yazık ki. İsteklerimizin gerçekleşmesi için yapmamız gereken bir şey daha var: Harekete geçmek. Harekete geçmek için ise nereden başlayacağınızı bilmelisiniz.

Sizi yormadan nereden başlayacağınızı söyleyeyim: Kelimelerden.

İnsan kelimelerle düşünür. Ne kadar çok kelime bilirseniz o kadar derin ve geniş düşünebilme kabiliyetine sahip olursunuz. Kelimelerin hayat sürdüğü şehir, doğal yaşam ortamı gibi düşünebileceğiniz kitaplar, size tam da bu nedenle yüksek anlayış imkânı sunar.

Küçük yaşlardan itibaren yeterince kelime ile karşılaşmamış çocuklar ileriki yaşlarda kelimeleri anlama ve kavramayı başarmakta zorlanırlar. Bu nedenle erken dil çevresi oluşturmak, zengin sözcük dağarcığı ile konuşmak tahmin edebileceğinizden daha önemlidir. Pek çok ebeveyne çocukların zekâlarını onlarla daha fazla konuşarak, daha fazla masal anlatarak geliştirebileceklerini söylerim. Ne var ki pek çoğu buna inanmakta zorlanırlar. Küçük yaşta kelimelerle hemdem olmuş, soyut ve somut olmak üzere kelimelere çeşitli anlamlar yüklemeyi başarmış ve her işittiğinde zihninde oturttuğu yerden kelimeyi doğru bir şekilde geri çağırabilmiş bir çocuk sizce az şey mi yapmaktadır? Buna karşın çocuğu ile iki kelam etmekten imtina eden yahut buna vakit bulamayan ya da bunu basit gören ebeveynler çocuklarının kapasitelerini kendi elleriyle küçültmüş oluyorlar.

Erken yaşta çok fazla kelime ile karşılaşan çocuğun kelimeleri hızlı kavrama, ilişkilendirme ve anlamlandırma becerisi yüksek olacağından okumaya olan ilgisi de artar. Zira okumaktan soğutan sebepler arasında ilk sırayı alan durumlardan birisi okuduğunu anlamamaktır. Çocuk erken yaşta yeterince çok kelime ile karşılaşmayıp kısır bir döngü içinde hep aynı kelimelerle yaşadığında kitapların dünyası ona kalabalık, yabancı ve anlaşılması güç gelir. Bu yabansılık onun okumaya karşı mesafeli bir duruş sergilemesine neden olur. Öyleyse yapılacak ilk hareket en başta ailede zengin bir dil kullanımı, geniş kelime dağarcığı oluşturmaktır.

Çocukların kitap okumayı sevmeme sebeplerinden pek çoğu yaşadığı ortam ve birlikte yaşadığı insanlarla ilişkilidir. Kitap okumaktan keyif alan, edebiyata değer veren, okumak için özel ortamlar oluşturan bir ailede yaşayan çocuğun okuma sevgisi kendiliğinden oluşur. Unutmayalım ki çocuklar çoğunlukla duygularla hareket ederler. Bu nedenle bir davranışı gerçekleştirmesini istediğiniz çocuğa doğru duyguları verebilmelisiniz.

                                                                                              

Ayşe Can Yağmur